Sızlasa da gönüller gidenlerin yasından, 

Koşarak gitmeli onların arkasından, 

Kahramanlık içerek acı ölüm tasından, 

İleriye atılıp bir daha dönmemektir.  

Biz bugün burada bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek en şerefli kahramanları yad etmek üzere Çanakkale şehitlerini hatırlamak üzere bulunmaktayız.

Vatan dediğimiz bu toprak, bedeli ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deseler ki, Çanakkale'yi üç kelimeyle anlat. Onlara derdim ki; geldiler, gördüler ve döndüler..

Evet, geldiler 1915 yılında. Ve o sırada 1.Dünya savaşı vardı, Osmanlı Devleti dünyanın en büyük devletleriyle mücadele ediyordu.

İngiltere, Fransa, Avustralya ve Rusya, beraberinde getirdikleri binlerce sömürge askeriyle Osmanlının kalbine giden boğaz yoluna saldırmıştı.

  Amaçları İstanbul'u almaktı.

Başkent İstanbul alınırsa Osmanlı tarihe karışacak ve Türk milleti bu topraklardan atılacaktı. 

Evet, gelmişlerdive bu sefer gemilerle gelip, toplarla tüfeklerle saldırmışlardı.

   Ve gördüler diyorum. Esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen askerlerimizi gördüler.Binlerce yıldır kanla yoğrulmuş topraklarımızın VATAN sevgisiyle korunduğunu gördüler. Canlarını vatan için feda ettiklerine şahit oldular. Kahraman Türk askerini yenemeyeceklerini anladılar.

 Ve döndüler diyorum. Yokluğun varlığı yendiğini, maneviyatın maddiyatı ezip geçtiğini görüp döndüler. Esaretin zincirikırılmıştı veÇanakkale'nin geçilemeyeceğini bizzat anladılar.

 Vatan için ölüme giden o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verenler için yüce Allah diyor ki "Onlara ölü demeyiniz, onlar diridirler".

Onların taşıdığı o asil ruh, bizim damarlarımızda da bulunmakta ve bizler bununla gurur duymaktayız. Bizler yaşadıkça, bu vatan ayakta kaldıkça onlar da yaşayacak, kalpleri kalplerimizde atacak, ruhları huzura kavuşacaktır.

Bu düşüncelerle Çanakkale şehitlerinin, Malazgirt şehitlerinin, Sakarya, Kıbrıs, Güneydoğu şehitlerinin,tüm şehitlerimizin ve ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün mekanları cennet olsun, hepsinin ruhu şad olsun.